MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/11/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.... 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13,.... 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda, .... öğretim görevlisi olan davacının, rektörlüğe hitaben dilekçeler yazdığı, aynı bölümde başkan olan davalının bu dilekçelerden dolayı, gerek doğrudan gerekse başkaları aracılığı ile, davacının Rektörlüğü ve Bölüm Başkanlığını gereksiz yere meşgul ettiği gerekçesiyle yakışıksız beyanlarda bulunduğu, yine davalının soruşturma açılması amacıyla dekanlığa verdiği iki dilekçe ile davacı hakkında hakaret içeren beyanlarda bulunduğu, bu suretle kişilik haklarını ihlal ettiği iddia edildiğine göre Anayasanın 129/5. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağından kast ve kusur aranmaksızın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın husumetten (taraf sıfatı yokluğu nedeniyle) reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.