MAHKEMESİ : Ticaret MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/11/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz ve muhafaza işlemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/05/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile duruşmasız temyiz eden davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/06/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız haciz ve muhafaza işleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirket tarafından aleyhinde başlatılan icra takibi sırasında iş yerindeki makinalarının leasingli olduklarının bildirilmesine rağmen alacaklı vekilinin talebi uyarınca haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, finansal kiralama kanununa göre bu kanun kapsamındaki malların takip dışında bırakılması gerektiğini, leasingli makinaların muhafaza altına alınması nedeniyle maddi ve manevi olarak büyük zarara uğradığını iddia ederek uğradığı zararlarının ödetilmesini istemiştir.Davalı ise, borcunu ödememesi üzerine davacı hakkında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibi neticesinde 31/10/2009 tarihinde davacının iş yerinde 2 adet ... model ... seri nolu, 1 adet Ryobi 4502 MCS model 1631 seri nolu matbaa baskı makinalarının haczedilerek borçluya yediemin olarak teslim edildiği, 05/01/2010 tarihinde yapılan muhafaza işlemi sırasında ... model ... seri numaralı makine yerinde bulunmadığından muhafaza işleminin yapılamadığı, bunun dışındaki diğer iki makinanın yediemin deposuna götürülerek muhafaza altına alındığı, ... seri nolu matbaa makinesinin 16/05/2006 tarihli sözleşmede yer alan makine olmadığının İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/157 esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dava konusu ... seri nolu matbaa baskı makinesinin 07/04/2010 tarihinde davacıya iade edildiği, bu makinanın İHM'nin 2010/121 esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre ...'den 12/06/2006 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile kiralanan makine olduğunun tespit edildiği, bu makina yönünden davalı alacaklının haciz ve muhafaza işlemi yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bu makinanın muhafaza altına alınması nedeniyle davacının elinde bulunmadığı günler için bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan 31.915,43 TL kar kaybı ile bu makina için yediemine ödenen 2.000 TL yediemin ücreti olmak üzere toplam 33.915,43 TL yönünden maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, gerek haciz ve muhafaza işlemi sırasında borçlu tarafından, gerekse ... tarafından İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada hacze konu ... seri nolu matbaa baskı makinesinin finansal kiralama sözleşmesi fotokopisinin ibraz edildiği ve davalının muhafaza altına aldırdığı 2522 seri nolu makinanın finansal kiralamaya konu olduğunu öğrendiği halde üzerindeki haczi kaldırmamakta kusurlu olduğu sabit ise de davacının da borcunu ödemekte direnmiş olması nedeniyle müterafik (bölüşük) kusurlu olup, haksız haciz ve muhafaza nedeniyle oluşan maddi zarar miktarından 6098 sayılı TBK. nun 51 ve 52 (818 sayılı BK.nun 43 ve 44) maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan husus gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve davalıdan alınan peşin harcın istek halinde geri verilmesine gününde 09/06/2015 oybirliğiyle karar verildi.