MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı.... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 16/07/2010 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu köşe yazısı,...Gazetesinin 02/06/2010 tarihli nüshasında "... kavgası iç politika yatırımıdır." başlığı ile yayımlanmış, köşe yazısında; " ...'e yardım işi; ... hükümetinin iç politikada avantaj elde etmek için düzenlediği bir kampanyadır. Çünkü; bu yardım işi ... çizgisindeki .... eliyle yürütüldü. Ve bu sivil gemi, siyasi bir mücadelenin kaptan köşkü haline getirildi. Bu .... bunca parayı nereden buluyor?" Devamında; "Nedir bu.... Daha 1995 yılında .... katledilen müslümanlar için para toplayıp onu da ... üzerinden iç eden bir örgüt değil midir?", şeklinde ifadeler yer almıştır. Dava konusu köşe yazısında, ...'e yardım götüren ...tarafından yapılan engellemenin, ülke siyaseti üzerinden değerlendirmesinin yapıldığı iddia edilmiş ise de; yazının devamında,....'da katledilen müslümanlar için toplanan paraların davacı vakıf tarafından usulsüz olarak kullanıldığı, dini istismar eden anlayışın kendisini sivil toplum kuruluşu gibi organize ederek İsrail'le kavgaya yol açtığı belirtilmiştir. Dosya kapsamından, yazıda iddia edilen yolsuzlukla ilgili davacı kuruluş hakkında herhangi bir dava veya soruşturma bulunmadığı, dolayısıyla davalı köşe yazarının bu iddiasını ispat edemediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, köşe yazısındaki iddianın görünür gerçekliğe uygun olmadığı davacı vakfın kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ve hukuka aykırılık bulunduğu sonucuna varılarak davacı lehine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, istemin tümden reddedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itizarlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.