Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7614 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13109 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2012NUMARASI : 2012/282-2012/494Davacı M.. K.. vekili Avukat T.. Ç.. tarafından, davalı B.. Ö.. aleyhine 05/03/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız fiile dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, polis memuru olarak görev yaptığını, trafik kazası nedeniyle yaralanan ve ambulansa alınan şahsın kimlik bilgilerini öğrenmeye çalıştığı sırada hemşire olarak görev yapan davalının kendisine hakaret ettiğini belirterek, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, ambulansa binen davacı ile arasında münakaşa olduğunu ancak kesinlikle davacıya hakaret etmediğini, miktarın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/662 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda, davalının davacıya yönelik kamu görevlisine hakaret eylemi nedeniyle 7.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 28/10/2011 de kesinleştiği anlaşılmıştır.Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönündeki karar, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı nitelikte değildir. Ambulansın içinde bulunan ve bizzat olay tanıkları olan doktor G. A..ı, ambulans şoförü O.. A. ve yaralı F.. Ç..'in ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, tanık doktor ve davalı hemşire tarafından yaralı F.. Ç..'e ambulansta müdahalede bulunulduğu sırada davacının ambulansın içine girip yaralının kimlik bilgilerini öğrenmek istemesi üzerine davalının ''dışarı çıkar mısınız'' diyerek davacıya uyarıda bulunduğu, olayın bu anlatım biçimine uygun düşmesine rağmen ambulans dışında bulunan tanık A. S..'ın beyanının kabulü ile tazminata hükmedilmesi doğru değildir.Şu durumda, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.