MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2010/593-2013/32Davacılar M.. B.. vdl. vekili Avukat M.. A... tarafından, davalılar A.. M.. vdl. aleyhine 04/10/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kasten adam öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Olay tarihi, ölenin davacılar ile olan yakınlık derecesi, davalıların kusur oranı, olayın meydana geliş şekli ile haksız tahrikin derecesi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.