Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7541 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8423 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/08/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince: Dava, davacının abonesi ve turizm teşvik belgesi sahibi olan dava dışı şirkete, davalının yazısı üzerine düşük tarife yerine normal tarife üzerinden elektrik bedeli tahakkuk ettirmesi üzerine, dava dışı şirket tarafından, normal tarife ile düşük tarife arasındaki farkın ödetilmesi amacıyla açılan dava sonunda davacının, dava dışı şirkete ödemek zorunda kaldığı tutarın rücu yolu ile alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bu tür davalarda talep olması halinde ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanır. Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinin açıklamalar bölümünde, ödeme tarihi 24.08.2010 olarak bildirildiğinden, yerel mahkemece faiz başlangıç tarihi olarak bu tarih nazara alınmış ise de, dava dilekçesinin netice bölümünde, her bir fatura dönemi için ödeme tarihlerinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına göre, 24.08.2010 olarak bildirilen ödeme tarihinin sehven bildirildiği kabul edilmelidir. Şu halde, her bir ödeme için ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazına gelince: Davalı tacir olmadığı gibi uyuşmazlık da ticari işlemden kaynaklanmadığından davada uygulanacak olan faiz ölçüsü ticari faiz olmayıp yasal faizdir. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek, davalının yasal faiz yerine ticari faiz ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.