MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/10/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 07/06/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı asil ... ve vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kullanmakta olduğu 4 adet taşınmazdan 1 tanesine yonca diğerlerine buğday ektiğini, yoncaların biçilme aşamasına geldiği sırada davalının köylüleri hayvanlarını burada otlatmaları konusunda teşvik ederek ürününe zarar verdirdiğini, buğdayları ise bilgisi ve rızası dışında biçtiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacı tarafından kullanılan taşınmazların kendilerine mirasçılarından kalmış olduğunu, taşınmazlarda pay sahibi olduğunu, davacının yonca ekilmiş olan araziyi mera olarak kiraladığını, buğdayları ise kendisinin biçmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Öncelikle belirtilmesi gerekir ki dava haksız eylem iddiasından kaynaklanmakta olup, mahkemece uyuşmazlığın haksız eylem hükümleri çerçevesinde ele alınması gerekir. Şu durumda davalı dışındaki taşınmaz maliklerinin de dahili davalı olarak davaya katılmalarının sağlanması hatalı olmuştur. Davalı ...'ın haksız eylem faili olduğu ileri sürüldüğüne göre onun yönünden iddiaların ele alınması gerekir. Ancak mahkeme kararı davacı ve dahili davalılar tarafından temyiz edilmediğinden bu durum bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.Davacı, yonca ektiği taşınmazın davalı tarafından köy halkına kullandırıldığını ve ürünlerinin bu şekilde zarar gördüğünü ileri sürmüştür. Davalı bu iddiayı kabul etmemiş, taşınmazın mera olarak kiralandığını savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller incelendiğinde, davacının yonca ekildiği belirtilen parsel ile ilgili iddiasının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda davalının yonca zararından sorumlu tutulmuş olması doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b) Davacı, yonca ekmiş olduğu parsel dışındaki 3 taşınmazda yetiştirmiş olduğu buğdayın davalı tarafından biçildiğini iddia etmiştir. Mahkeme aracılığıyla yapılan delil tespiti sırasında buğdayların henüz biçilmediği görülmüştür. Davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada davalının da ifadesine başvurulmuş ve davalı tarafından ihtiyaçları nedeniyle 90 dönüm buğdayın kendisi tarafından biçildiği belirtilmiştir. Bu beyan tanık olarak dinlenen biçerdöver sahibi ..... tarafından da doğrulanmıştır. Dinlenen tanıklar ve toplanan diğer deliller değerlendirildiğinde bu kısım dışında kalan buğdayın davalı tarafından biçildiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğu anılan 90 dönümden biçilen buğday nedeniyle oluşan zarar ile sınırlıdır. Mahkemece davacının zararı hesaplanırken 90 dönümden biçilecek buğday miktarı belirlenmeli ve bulunan zaradan davacının hasat, nakliye gibi yapmamış olduğu harcamalar da düşülmelidir. Mahkemece anılan yönler gözetilmeden buğday ürününün tamamından davalının sorumlu tutulması ve zarar hesaplanırken davacının normalde yapacağı fakat buğdayın biçilmesi yapılmayan hasat giderlerinin de düşülmemesi doğru olmamıştır. Ayrıca davacının 612 sayılı parsel yönünden sadece yonca ürünü nedeniyle istemde bulunmasına rağmen, anılan parsel yönünden de buğday zararının hüküm altına alınması hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenlerle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) no'lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.