MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/02/2013NUMARASI : 2011/577-2013/99Davacı Y.. Ö.. vekili Avukat Z. D. tarafından, davalı T.. Ş.. aleyhine 23/08/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirketin taş ocağında yapmış olduğu dinamit patlatma çalışmaları nedeni ile tarafına ait taşınmazda zarar oluştuğunu, bu durumun Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/23 Değişik İş sayılı tespit dosyası ile belirlendiğini belirterek, uğradığı zararın tazmini istemiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, yapılan keşif neticesinde hazırlanan bilirkişi raporlarını hükme esas alarak davanın reddine karar vermiştir. Dosya kapsamından; davacıya ait taşınmazın yakınında iki adet taş ocağı bulunduğu, bunlardan birinin davalı şirkete ait olduğu anlaşılmaktadır. Gerek tespit dosyasında, gerekse tazminat dosyasında yapılan keşifler sonucu hazırlanan jeoloji ve jeofizik mühendisi raporlarında; davalı şirketin kullandığı patlayıcı türü, miktarı, ne sıklıkta kullanıldığı gibi etkenlere göre, davalı şirkete ait taş ocağının etki mesafesi 2.314 metre olarak hesaplanmıştır.Tespit dosyasına sunulan fen bilirkişi raporunda; davaya konu ev ile davalıya ait taş ocağı arasındaki mesafe 2.306 metre, dava dışı şirkete/şahsa ait taş ocağı arasındaki mesafe 2.376 metre olarak belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu hazırlanan fen bilirkişi raporunda ise; davaya konu ev ile davalıya ait taş ocağı arasındaki mesafe 2.380 metre, dava dışı şirkete/şahsa ait taş ocağı arasındaki mesafe 2.175 metre olarak ölçülmüştür.Tespit dosyasında yapılan ölçüme göre; davacıya ait taşınmaz, davalıya ait taş ocağının etki mesafesi içinde kaldığı için, evin bu taş ocağındaki patlatmalardan zarar gördüğü benimsenerek tazminat hesabı yapılmış, eldeki dosyadaki ölçüme göre ise; etki mesafesi dışında kaldığı kabul edilerek, hesaplama yapılmamıştır. Mahkemece de keşifte yapılan ölçüm esas alınarak dava reddedilmiştir. Şu halde; tespit raporu ile keşif raporu arasında, davalıya ait taş ocağının, davacının taşınmazına olan mesafesi hususunda çelişki bulunmaktadır. Mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak, hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ve gerekirse ölçümün sağlıklı ve doğru bir şekilde yapılmasını sağlayacak teknik cihazlar ile mesafe ölçülmeli, çelişki giderilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.