MAHKEMESİ : Merzifon Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/12/2012NUMARASI : 2005/203-2012/537Davacı D.. Ö.. vekili Avukat M.. N. K. tarafından, davalı K.. K.. vasisi F.. K.. aleyhine 13/06/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı tarafından yaralanması sonucu beden gücünü kaybetmesi nedeniyle eski işine devam edemediğini, olay sonrası ölüm korkusu, elem ve keder yaşadığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davacının iyiniyetli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu somut olayda; davalı K.. K..'un kusur durumu, davacının yaralanma derecesi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler birlikte gözetildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.