Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7489 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12843 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2012/186-2013/84Davacı-karşı davalılar H.. C.. vdl. vekili Avukat Ö..A. tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 22/06/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl ve karşı davada manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 11/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-a)Asıl davaya yönelik temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olan olayda; dava konusu olayın gelişim biçimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.b)Karşı davaya yönelik temyiz itirazına gelince; dava haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından karşı davalının karşı davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, davalının ceza mahkemesinde yaralama suçundan ceza aldığı anlaşılmaktadır. Davalı hakkında haksız tahrik uygulanması manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde etkili olur. Davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2 a-b) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.