MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 30/07/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının 03/08/2009 tarihinde “...” isimli televizyon kanalında yayınlanan “.....” magazin programında verdiği röportajda kullandığı bazı ifadelerle müvekkilinin kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davaya konu röportajda davalının bir kez olsun davacının adını zikretmediğini, röportaj esnasında davalıya birtakım fotoğrafların gösterildiğini, davalının bu fotoğraflara yorumda bulunduğunu, davalının yalnızca davacının büründüğü role karşı fikir beyan ettiğini, davalıya ait olmayan beyanların söylenmiş gibi gösterilmesinin mahkemeyi ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu, kamuoyunun eleştiri hakkının elinden alınamayacağını, beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından röportajda kullanılan beyanların eleştiri sınırlarını aşar nitelikte olduğu, davalının bu ifadelerle davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu röportajda davalının söylediği sözler davacının müzik tarzı, giyimi, davranışları ve makyajını eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir; bu sözler davalının değer yargısını içermektedir.Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez. Dolayısıyla bu röportajdaki beyanlar için istenen manevi tazminatın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.