Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7417 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9208 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/11/2012NUMARASI : 2005/61-2012/316Davacı Ü.. İ.. vekili Avukat H.. Ö.. vd tarafından, davalılar E.. Televizyon Yayıncılık A.Ş vd aleyhine 04/03/2005 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirkete ait E.. TV'nin akşam ana bülteninde yayınlanan E..A.. isimli şahısla yapılan röportajda, kendisi hakkında hakaret teşkil eden ifadelerin kullanıldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yayınlanan röportaj nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu edilen olayın gelişimi, kullanılan sözlerin ağırlığı, özellikle olay tarihi ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı çok fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.