Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7387 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5445 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2014NUMARASI : 2013/564-2014/65Davacı H.. B.. vekili Avukat C.. V.. tarafından, davalı Ş.. D.. aleyhine 27/12/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Öteki temyiz itirazlarına gelince: Dava, hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kat malikleri kurulu toplantısında, sığınaklara eşya konulması nedeniyle çıkan tartışmada; davalının, kendisine hitaben “Atilla efendi sen kızımın arabasını aratacak kadar alçaldın.” demek suretiyle hakaret ettiğini belirtilerek manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulune karar verilmiştir.Dosya kapsamından, taraflar arasında önceye dayalı yaşanan olaylar nedeniyle, davacı tarafından yapılan şikayet üzerine davalının kızının aracının kolluk tarafından arandığı anlaşılmıştır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya Borçlar Kanunu 49/3. maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür. Bahsedilen madde gereği diğer tazmin yöntemleri konusunda örnekseme yapılarak haksız saldırının kınanması ve kınama kararıyla birlikte bu kararın basın yoluyla ilan edilmesi yöntemlerine değinilmişse de; bu yöntemler sınırlı olmayıp hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu bağlamda, özür beyanı, isnadın geri alınması vb. bir tazmin şeklinin benimsenmesi de düşünülebilir. (4. HD. 14/11/1996, 8472/11191) Somut olayda, tarafların sıfatı, sarfedilen sözlerin niteliği, sözlerin söylendiği ortam ve potansiyel etkisi ile taraflar arasında yaşanan olaylar, davacının şikayeti üzerine davalının kızının aracının aranması gibi hususlar dikkate alındığında tazminat yaptırımı yerine BK.49/3. maddesinde bahsedilen diğer yaptırımlardan olan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken, tazminat yaptırımına başvurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.