Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7371 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6055 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 11/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden yargı yolu bakımından usulden reddine, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 11/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'nin tüm, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diger temyiz itirazlarına gelince: a-Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalılar .... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar dava dilekçesinde, davalı ... yönetiminde olan trenin hemzemin geçitte, davalı ... çalışanı olan davalı ....in de kusuru ile davacılardan ...'ın maliki olduğu, davacı ...'ın kullandığı ve diğer davacının da yolcu olarak içinde bulunduğu otomobile çarpması neticesinde uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminim istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın davalılar ... ve ... yönünden, Anayasa 129/5 maddesi ile 657 sayılı yasanın 13. maddesi gereğince husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.Davalı ... tarafından, söz konusu faaliyetin dava dışı taşeron şirketle yapılan sözleşme çerçevesinde bu şirket tarafından yürütüldüğü, davalı ...'in de taşeron şirket çalışanı olduğu ileri sürülmüş ancak mahkemece bu husus araştırılmaksızın, davalının kamu görevlisi olduğundan bahisle, davanın bu davalı yönünden husumetten reddine karar verilmiştir. Davalı ...'in davalı ... çalışanı mı, yoksa taşeron şirket çalışanı mı olduğu hususu araştırılarak varılacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile adı geçen davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir. b- 19/01/2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinde yapılan değişiklik ile "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. Dava konusu olayın 05/12/2011 tarihinde, yani yeni düzenlemeden sonra meydana geldiği nazara alındığında, davanın adli yargıda görülmesi gerekir. Şu durumda davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA; davalı ...'nin tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.