Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4548 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/118-2013/245Davacı M.. Ü.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı O.. T.. aleyhine 30/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ve arkadaşlarının işletmekte olduğu Park kahvesine müşteri olarak geldiklerini, çay-kahve içildikten sonra hesap konusunda aralarında tartışma çıktığını, davalının kendisini hakaret küfür ve tehditler yağdırıp yumrukladığını belirterek, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının hakaret, tehdit ve basit yaralama eylemleri nedeniyle davacının kişilik hakkının saldırıya uğradığı belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Gerek BK. m.47 ve gerekse de m.49 hükümlerine göre, hakimin manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği MK.m.4’de belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu edilen olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, yaralanma derecesi ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarınan (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.