MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 31/05/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı adına gelen olmadı, karşı taraftan davalı vekili Avukat .. geldi. Davacı vekili Avukat ...'in mazeret telgrafı gönderdiği görüldü. Mesleki faliyetinden dolayı duruşmaya gelemeyeceğini bildirdiği anlaşıldı. Mazeret yerinde görülmedi. Açık duruşmaya devam olundu. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, haksız el koyma nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; 4208 sayılı Yasaya aykırı davrandığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldığını, soruşturma esnasında .. parasına el konulduğunu, isnat edilen eylemden dolayı yapılan yargılama sonucunda beraatine ve el konulan .. iadesine karar verildiğini, söz konusu paraya haksız olarak el konulması nedeniyle faiz kazancından mahrum kaldığını, uğradığı zararın tazmini için .. esas sayılı dosyası ile davalı tarafa tazminat davası açtığını, bu dosyada .. mevduat faizi üzerinden yapılan hesap gözönüne alınarak kısmen kabul kararı verildiğini, gerekçeli kararın tebliğ aşamasında olduğunu, bu dosyada alınan 28.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda zararının .. faizi kazancı kaybının yanı sıra, Türk lirası mevduat faizi, altın, ... ücretler ve enflasyon etkisi olmak üzere farklı yatırım araçları ve ücret gelirleri ve enflasyon etkisi zararının olduğunun tespit edildiğini belirterek, .. TL maddi zararın davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davanın .. esas sayılı dosyasında derdest olduğunu ve davacının taleplerinin o dosyada değerlendirildiğini, fazlaya ilişkin talepleri yönünden davanın reddine karar verildiğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuştur.Yerel mahkemece, .. esas sayılı dosyasında davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddedildiği ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmediği, bu nedenle eldeki davanın ek dava niteliğinde olmadığından diğer dosyanın kesinleşmesinin beklenilmesine yer olmadığı, davacı tarafça iddia edilen .. esas sayılı dosyada bilirkişi raporu ile belirlenen miktarın esas mahkemece fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verildiğinden eldeki davanın 2011/115 esas sayılı dosya için derdest sayılacağı, HMK'ın 114/ı maddesi gereğince derdestliğin dava şartı olduğu gerekçesiyle, HMK'nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Bir davanın derdestlik itirazı üzerine açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için; aynı davanın ikinci kez açılmış olması, ilk davanın görülmekte olması ve ilk dava ile ikinci davadaki isteklerin de aynı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. İlk ve ikinci davanın aynı olmasından amaç ise, bu davaların tarafları ve konusunun yanında her iki davadaki isteklerin de aynı olmasıdır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin ve özellikle .. esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, davalıya karşı açılan dava ile, .. haksız olarak el konulmasından dolayı, el koyma tarihi ile iade tarihi arasındaki sürede, para üzerinde tasarrufta bulunamaması nedeniyle uğradığı zararın tazmininin talep edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Anılan dosyanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davacı tarafça dava 3 kez ıslah edilmiş, ancak mahkemece haksız el koyma tarihi olan 20/07/2004 ile ceza kararının kesinleşme tarihi olan 25/11/2010 tarihi arasındaki döviz cinsinden mevduat faizi geliri kaybından kaynaklanan zararı .. TL olarak hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve davacının el koyma işleminde müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğunu kabul edilerek %50 oranında indirim yapılmış, verilen 11/06/2014 tarihli karar ile; davanın kısmen kabulü ile, .. TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ayrıca, mahkemece yargılama sırasında davacı tarafından üç kez ıslah yapıldığı, dava değerinin üç kez arttırıldığı, aynı davada bir kez ıslah yapılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davacının fazlaya dair istemi reddedilmiştir. Belirtilen .. esas sayılı dosyasında verilen bu kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda ise .. tarih, .. esas .. karar sayılı ilamımız ile, faiz isteminin reddine ilişkin kararın doğru olmadığı, paranın faiz getirisi müddeabihe dönüştüğü için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği ve davacının tam kusura dayalı olarak istemde bulunmuş olması gözetilerek, takdir edilen %50 oranındaki bölüşük kusurunun ilk ıslah miktarı olan .. TL üzerinden yapılması gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.Her iki dosya karşılaştırıldığında; her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte dava konusunun birbirinden farklı olduğu, davacının iş bu davadaki isteminin ek dava olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle derdestlik itirazının kabulü doğru değildir. Şu durumda, mahkemece asıl davanın sonucu ve kesinleşmesi beklenerek, işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.