Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7229 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12206 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2010/334-2013/257Davacı O.. K.. vekili Avukat M.. B.. tarafından, davalı A.. T.. aleyhine 28/07/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarına haksız saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından düzenlenen Afrika gezisine katıldığını ancak vize ve rezervasyon işlemlerinde sorun yaşandığını davalı ile telefonda tartıştıklarını ve davalının kendisine hakaret ettiğini iddia ederek uğranılan zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını asıl kendisinin olayın mağduru olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının kişilik hakları ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayın tarihi, gelişim şekli, eylemin ağırlık derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat fazladır, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.