Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7221 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7873 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/03/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılardan ... ve ... yönünden husumetten reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 19/03/2014 tarihli .. ve aynı gazetenin internet sitesinde “ .. ” başlığı ile yayımlanan yazıda ve bu yazıya esas davalı ...'in beyanlarında davacıya yönelik “.. ” yolunda asılsız iddialarla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalılardan ... tarafından verilen röportajda, davacının örgüt lideri olduğu, kutsal din duygularını istismar ettiği ve Başbakanı labirente çekmek istediği yönündeki iddialarıyla eleştiri sınırının aşıldığı, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle davalı ... aleyhine bir miktar manevi tazminata karar verilmiş; diğer davalıların ise gazetenin haber müdürü ve genel yayın yönetmeni olup, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 13. maddesi gereğince bunlara husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davaya esas yazı ve röportaj bir bütün olarak incelendiğinden, davalı ...'in de davacının lideri olduğu yapı içinde bir dönem yer aldığı, belli bir seviyeye kadar yükseldiği, bu konumu nedeniyle davacının ve taraftarlarının oluşumu ve yapılanmasıyla ilgili kişisel görüş ve değerlendirmelerde bulunduğu, davacıya yönelik hakaret içerir ifadeleri de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu ifadelerin gerek Anayasamız, gerekse .. 10. maddesinde de yer alan ifade özgürlüğü kapsamında söylenmiş sözler olduğunun, kişilik haklarına saldırının oluşmadığının kabulü ile bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.