MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin .. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizce .. esas, .. karar sayılı ilamıyla onanmış olup; davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.Davacı, .. olarak görev yaptığını, aynı hastanede başhekim olan davalının psikolojik taciz ve şiddetine maruz kaldığını, tüm baskılara dayanamayarak istifa etmek zorunda kaldığını, davalı tarafından diğer personelin yanında sürekli rencide edildiğini, kendisine mobbing yapıldığını, davalının kişisel hırs ve öfkesine dayalı olarak hareket ettiğini belirterek kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, davanın idare aleyhine, idari yargı yerinde açılması gerektiği; davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, davacı, davalının başkaları yanında kendisini rencide ettiği, kişisel hırs ve öfkesine dayalı olarak hareket ettiği, davalının kişisel kusuruyla kendisine mobing uygulandığı iddiasına dayandığına göre davalı kamu görevlisinin bu şekilde hareket etmesi kişisel kusur oluşturur ve hiç bir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davanın, Anayasa m.129/5 kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davalıya husumet yöneltilebileceği benimsenmeli ve işin esası incelenmelidir. Şu durumda, davacının iddia ettiği mobbing iddiaları araştırılarak işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu durumda, davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin .. gün ve .. esas, . karar sayılı onama kararının kaldırılarak, gösterilen nedenle de bozma yapılmalıdır.SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 440-442. maddeleri gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin .. esas, ... karar numaralı kararının kaldırılmasına; kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve karar düzeltme talep eden davacıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.