Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7070 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12583 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2012/174-2013/223Davacı F.. B.. vekili Avukat Z.Y. tarafından, davalı F.. G.. aleyhine 25/05/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına incelenmesinde;Dava, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, polis memuru olarak görevini ifa ettiği sırada davalının kendisine yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduğunu belirterek, davalıdan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.Sorgun Asliye Ceza Mahkemesi tarafından davalının davacıya yönelik kamu görevlisine hakaret eylemi nedeniyle 10 ay hapis; görevini yaptırmamak için direnme eylemi nedeniyle 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olayın gelişimi, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.