Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7018 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10848 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2010/214-2013/291Davacı F.. A.. vd diğeri vekili Avukat O..B.. tarafından, davalı Ş.. H.. vd aleyhine 28/04/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan A.. B..'in temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalılardan Ş.. H..' nın temyiz itirazlarına gelince:Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, davalıların kardeş olduklarını, davalılardan A.. B..'in aynı zamanda davacılardan F.. A..'un geçmişte çalıştığı işletmenin ortaklarından L.. B..' in eşi olduğunu, A.. B.. ile L. B.. arasında görülmekte olan boşanma davasında Levent Bilek ile F.. A.. arasında bir ilişki olduğunu iddia ettiğini, aynı davada tanıklık yapan Ş.. H..'nın da A.. B..'in azmettirmesiyle L..B.. ile F.. A.. arasında bir ilişki olduğu ve müşterek özürlü çocukları olduğu şeklinde ifade verdiğini, yapılan DNA testi ile müşterek çocuğun babasının davacılardan B.. A.. olduğunun kanıtlandığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalılar, S..U.. isimli dava dışı kişinin kendilerine bu şekilde beyanda bulunduğunu, Ş.. H..'nın da ifadesinde duyuma dayalı bu bilgileri aktardığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Dosya içeriğinden, A.. B.. ile L.. B.. arasında görülen boşanma davasında tanıklık yapan davalılardan Ş.. H..'nın çevresindeki insanların anlatımı ile bilgi sahibi olduğunu, buna göre L.. B.. ile F.. A.. isimli bir bayanın ilişkisi olduğunu, müşterek özürlü çocukları olduğunu, duruşma salonunda bulunan F.. H. ile L.. B..i birkaç defa değişik mekanlarda yan yana gördüğünü anlattığı anlaşılmaktadır.Adı geçen davalı dosyadaki cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarında ise; kendisine bu yönde bilgi veren kişinin S.. U.. olduğunu ifade etmiştir. S.. U.. adlı kişi hakkında da farklı şekildeki beyanları nedeniyle yalan tanıklık suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davalılardan Ş.. H.. hakkında ise; yalan tanıklık suçundan açılmış bir kamu davası, dolayısıyla verilmiş bir mahkumiyet hükmü de bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgular gözetilerek, davalılardan Ş.. H.. yönünden istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan Ş.. H.. yararına BOZULMASINA, davalılardan A.. B..'in temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan Ş.. H..'dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.