Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6977 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6620 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/03/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kasten yaralama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı ile tarla sulama meselesi yüzünden tartıştığını, davalının elinde bulundurduğu balta ile koluna vurarak kendisini yaraladığını, davalı hakkında açılan kamu davası sonucunda, cezalandırılmasına karar verildiğini, olay nedeniyle sakat kaldığını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunulmuştur.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava dosyasının incelenmesinde; davacının bilirkişi raporunda hesap edilen miktara göre maddi tazminat talebini 16/06/2014 tarihinde ıslah ettiği ve davalı ... tarafından ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.’nun 60. maddesi gereği, haksız fiil nedeniyle tazminat talebiyle açılacak davada zamanaşımı, zarara ve faiiline ıttıla tarihinden itibaren 1 yıl ve her halde fiilin vukuundan itibaren 10 yıllık süreye tabidir. Eylemin aynı zamanda suç oluşturması durumunda uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanacaktır. Haksız fiil tarihi itibariyle eylem TCK 456/2. maddesi kapsamında olup, bu nevi suçlarda ceza zamanaşımının 5 yıl olduğu dikkate alındığında, olay tarihi 06/08/2004’den davanın ıslah edildiği 16/06/2014 tarihine kadar yasada öngörülen zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu sebeple ıslah edilen bölüm yönünden davanın zamanaşımını nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenler ile BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.