Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6966 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15182 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı... Deri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 06/03/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 12/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı şirket yetkililerinden ... ve ... hakkında 1918 sayılı Kaçakçılık Kanunu'na Muhalefet suçundan başlatılan soruşturma sonucunda 17/06/1996 tarihinde 748 adet tilki kürküne el konulduğu, 21/06/1996 tarihli teslim teselsüm tutanağıyla 660 adet beyaz tilki kürkü ile 88 adet siyah tilki kürkünün mal sahibi... tarafından memurlara teslim edildiği, ceza mahkemesince sanık vekilinin talebi üzerine 24/01/1997 tarihinde davaya konu 748 adet tilki kürkününden birer adet numune alınmak koşuluyla sahibine iadesinin sağlanmasına karar verildiği, ancak kürklerin sahibi tarafından teslim alınmadığı, Bakırköy 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2003 gün ve 1998/371 esas -2003/720 karar sayılı ilamıyla zamanaşımı dolduğundan sanıklar hakkındaki davanın TCK 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca ortadan kaldırılmasına ve suça konu eşyanın yasal olarak ithal edildiği anlaşıldığından karar kesinleştiğinde sahibine iadesine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 22/01/2008 gün ve 2004/27618 esas -2008/142 karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, ceza mahkemesince davaya konu kürklerin sahibine iadesi hususunda İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğü Hukuk işleri ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğüne 14/03/2008 tarihinde müzekkere yazıldığı, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü tarafından Veli Cabar'a ceza mahkemesi kararı ile Yargıtay 7.Ceza Dairesinin ilamının 03/04/2008 tarihli yazı ile tebliğe çıkarıldığı, ancak teslim alınmadığı, davaya konu kürklerin 4 adedinin çürümüş olduğu, geriye kalanların ise Moda Kürk adlı firmaya 7120.TL bedelle(diğer masraflarla birlikte 10.378.400 TL) 30/01/2001 tarihinde satılarak aynı tarihte teslim edildiği, eşya sahibi ...r adına kürk satış bedeli tutarı 22.385.00 TL ödeme yapıldığı, davacı vekilinin 07/12/2010 tarihli celsede manevi tazminat davasından feragat ettiklerini bildirdiği, 22/08/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi nüshasına göre davacı şirketin ...Deri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından tüm aktif ve pasifleriyle birlikte devralındığı ve sicil kaydının 11/08/2012 tarihi itibariyle ticaret sicilinden terkin edildiği, ceza dosyasındaki sanıklardan Ali ve Veli Cabar'ın adı geçen şirketin ortakları konumunda bulundukları anlaşılmaktadır.Yerel mahkemenin 12/06/2009 gün ve 2009/70-230 E/K sayılı ilamı Dairemizin 15/03/2010 gün, 2010/1675 esas, 2010/2786 karar sayılı ilamıyla, yine mahkemenin 07/10/2010 gün, 2010/220 esas, 2010/398 sayılı kararı, Dairemizin 12/09/2011 gün, 2011/7504 esas, 2011/8994 karar sayılı ilamıyla bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sırasında 16/01/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı şirket vekili tarafından 13/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri arttırılmıştır. Mahkemece, dava ve ıslah dilekçesi nazara alınarak davanın maddi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir.Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnalarından olup, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah ile taraflar dava sebebini, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilirler. Usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunması şartı ile davanın tamamen veya kısmen ıslahı mümkündür. Islah, 1086 sayılı HUMK'un 83 ve devamı maddelerinde, 6100 sayılı HMK'nın 176 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır. Her iki kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş, 04/02/1948 tarih ve 1944/10-1948/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir. Yasal düzenlemeler gözetilerek bozma kararlarından sonra yapılan ıslah ile arttırılan istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.