MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/02/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı idare, davalı tarafından yaralanan dava dışı polis memuru .... 2330 sayılı Yasa gereğince ödediği tazminatın rücuen tahsilini talep etmektedir. Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği ... Nakdi Tazminat Komisyonu'nun 11/03/2010 tarihli kararında, karar tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz maaş tutarının iş ve gücüne engel olunan her gün için %1 oranında hesaplanarak ödeme yapıldığı görülmektedir. Oysa zarar haksız eylemin meydana geldi??i tarihte gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından, nakdi tazminatın haksız eylem tarihindeki veriler esas alınarak belirlenmesi gerekir. Bu konuda bilirkişi raporu alınarak rücu edilmesi gereken miktarın belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden uzun bir süre sonra alınmış ve karar tarihindeki verileri esas alan komisyon kararına istinaden ödenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bu tür davalarda talep olması halinde ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanır. Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, faizin ödeme tarihinden itibaren istenmesine rağmen, mahkemece kurulan hükümde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.