Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6959 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5195 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2010/649-2013/604Davacılar A.. S.. vdl vekili Avukat A. B. tarafından, davalı K.. B.. aleyhine 29/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı K.. B.. ve dahili davalı DSİ XX. Bölge Müdürlüğü tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı birlik ve ihbar olunan DSİ XX. Bölge Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı sulama birliğinin bakım ve gözetiminde bulunan kanalın bakımsızlık nedeniyle su sızdırmasından dolayı, tarım mahsulünün zarar gördüğünü belirterek; zararının tazminini talep etmiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Anayasanın 125/son maddesine göre; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.”2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.”Dahili davalı DSİ XX. Bölge Müdürlüğü bir kamu tüzel kişisidir. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUY. m.2)Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.(HMK 114)İdari eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıklar bakımından genel görevli yargı yeri idare mahkemeleridir. Adli yargı yerleri ancak özel düzenlemelerin varlığı halinde, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan uyuşmazlıkları çözümlemekle görevlidirler.Kural olarak idarenin zarar doğuran her türlü eylem ve işleminden doğan zararlar idari yargı yerinde dava konusu yapılmaktadır. Somut olayda, davalının ihmali ile, bakımsız kalan kanalın su sızdırarak zarara neden olduğu belirtilerek tazminat isteminde bulunulduğuna göre, hizmet kusuru nedeniyle oluşan zarardan kaynaklanan bu davanın İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekirdi. Yargı yolu, 6100 sayılı HMK'nun 114/1-b ve 115. maddelerinde düzenlenen ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilecek olan dava şartıdır. Şu durumda, mahkemece yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının çözümlenmesi doğru görülmemiş ve bu durum bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.