Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6955 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5189 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2011/151-2011/379Davacı M.. B.. vekili Avukat D. Y. tarafından, davalı İ.. A.. aleyhine 14/03/2011 gününde verilen dilekçe ile rucuan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair kararın süresinde temyiz edilmediği için temyiz isteminin reddine dair verilen 07/11/2013 günlü ek kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosya kapsamından davalı İ.. A..'ye gönderilen gerekçeli karar evrakının iade edildiği, ardından mahkemece aynı adrese Tebligat Kanunu madde 35 uyarınca gerekçeli kararın tebliğ ettirildiği anlaşılmıştır. 11/01/2011 gün ve 6099 sayılı Kanun'un 9.maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesinde “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu hüküm uyarınca davalının yerleşim yeri adresi, adres kayıt sisteminden tespit edilmeden 35. maddeye göre tebligat yapılması doğru bulunmamıştır. Davalı gerekçeli karardan aleyhine icra takibi yapılması nedeniyle 23/10/2013 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek kararı 06/11/2013 tarihinde temyiz etmiştir. Mahkemece usulsüz olarak yapılan tebligat tarihi esas alınarak davalının temyizinin süresinde olmadığı kabul edilip; 07/11/2013 tarihli ek kararla davalının temyizinin süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Davalı verilen ek kararı da temyiz etmiştir.Davalıya, gerekçeli karar usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine göre, davalının kararı tebellüğ ettiğini belirttiği 23/10/2013 tarihinde tebligatın yapıldığı kabul edilmelidir. Şu halde, davalının temyizi süresinde olduğundan, temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak; temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.2-Davalıya, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca duruşma davetiyesinin tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak adreste bulunmayan davalının, bulunmama sebebi araştırılmadan tebligatın 21/1. maddeye aykırı olarak, usulsüz şekilde yapıldığı, davalının duruşmalara katılma ve savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 27. maddesi hükümleri doğrultusunda; davalının savunma ve delillerini sunması için fırsat verilerek, yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yokluğunda yapılan yargılama sonucu karar verilmesi yerinde görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen ek karar kaldırılarak temyiz incelenmesine geçilmiş; asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucu (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.