Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6946 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3818 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 06/03/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı ... tarafından, davalıların kusurlu eylemi nedeniyle açılan alacak davası sonucunda dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapıldığını ileri sürerek ödediği bedelin davalılardan rücuen tahsilini istemiştir.Davalılar ise, zamanaşımı nedeniyle, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, hukuk ve ceza zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; dava dışı ... tarafından maliki bulunduğu... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ... parsel sayılı taşınmazda hisse hatası nedeniyle oluşan maddi zararının tazmini amacıyla, ... (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı) aleyhine 04/03/2010 tarihinde tazminat davası açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile 51.840.00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen 28/06/2011 günlü kararın, Dairemizin 12/12/2012 gün ve 2011/14547 esas, 2012/19082 karar sayılı ilamıyla onanmasına, yine Dairemizin 01/04/2013 gün ve 2013/3216-6000 E/K sayılı ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, ilamın dava dışı ... tarafından Ankara 26. İcra Dairesinin 2013/4644 esas sayılı takip dosyasına konu edilmesi sonucunda davacı kurum tarafından 30/07/2013 tarihinde asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam 84.662.83 TL ödeme yapıldığı, davalıların davaya konu zararın oluşmasına neden olan 08/05/1979 tarih ve 3511 yevmiye numaralı satış işlemini gerçekleştiren tapu memurlarından .... mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır.Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesine göre de zamanaşımı süresi zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıldır.Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Davanın niteliğine göre zamanaşımının başlangıç tarihi zarara neden olan haksız fiil tarihi olmayıp haksız fiil sonucu doğan zararın zarar görene ödendiği tarihtir. Çünkü ortaya çıkan zararı ödeyen kişi ancak bu ödeme tarihinden sonra talep edebilme hakkına kavuşur ve bu süre bir yıldır. Davaya konu zararın oluşmasına neden olan işlem tarihi 08/05/1979 tarihli olup haksız eylemin bu tarihte meydana geldiği kabul edilse bile, rücu davalarında zamanaşımı süresinin başlangıcından bahsedebilmek için üçüncü kişiye ödeme yapılması gerekir. Somut olayda, davacı kurum tarafından üçüncü şahsa yapılan ödeme tarihi 30/07/2013 olduğuna göre zarar bu tarihte gerçekleşmiştir.Şu durumda, yerel mahkemece, zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden başlayacağı ve 2 yıl olduğu, eldeki davanın açılma tarihi olan 06/03/2014 itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.