Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6919 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4686 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Hakem Sıfatıyla) Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/05/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davaya hakem sıfatıyla bakılarak istem kabul edilmiş; karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,davalı ...'nin faaliyetleri kapsamında, kendisine ait sulama kanallarına verdiği zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı şirket ise, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece,davalı fabrikanın atık sularının birliğin işlettiği sulama kanalına bırakıldığı, fabrika atıklarının sulama kanallarının tıkanmasına sebebiyet verdiği ve her yıl kanalların düzenli olarak temizliğinin yapıldığı,2006 yılı itibariyle de sulama kanallarının temizlenmesi gerektiği, atıklara davalı yanın sebebiyet verdiği kabulü ile atık temizleme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı şirket,18 Haziran 1935 tarih, 2850 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 6 Temmuz 1935 tarihinde kurulmuş,233 sayılı .... Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname hükümlerine tabi olarak ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere, .... Ticaret Kanunu (TTK) ve sair mevzuat hükümlerine tabi iken, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 08/10/2007 tarihli ve 2007/57 sayılı kararı çerçevesinde özelleştirme programına alınmış bir İktisadi .... Bir kamu iktisadi teşebbüsünün tacir sayılabilmesi için ticari şekilde işletilmek üzere kurulması yeterlidir. Burada sermayenin kime ait olacağına ilişkin bir ölçüt belirtilmediğinden kendi kuruluş yasaları (ana statüleri) gereğince özel hukuk düzenlemelerine göre idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere kurulan teşebbüslerin tacir sayılacağı kabul edilmelidir.Davalının sermayesinin devlete ait olması ve bazı yönetim organlarının atama usullerinin özellik göstermesi bu kuruma kamu hukuku kurumu niteliğini vermediğinden bu kuruluşlar özel hukuk tüzel kişisi olup haklarında özel hukuka ilişkin kurallar uygulanır. Şu durumda açıklanan yönler gözetilerek, davanın genel mahkeme sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılması gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, hakem sıfatıyla işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.