MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı....vekili Avukat.... tarafından, davalı.... aleyhine 26/10/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem sonucu uğranılan manevi zararın ödetilmesi işlemine ilişkindir. Yerel mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yönetileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre gerçek kişiler aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz.Davacı, davalı gerçek kişilerin haksız eylemi nedeniyle zarara uğradığını beyan ederek istekte bulunduğuna göre gerçek kişiler hakkındaki bu davanın görüm ve çözüm yeri idari yargı olmayıp adli yargı yeridir. Yerel mahkemece, açıklanan bu yön gözetilmeden, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.