MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı Kemal Kaçan vdl. aleyhine 17/03/2006 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi işlemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın Dairemizin 09/03/2009 gün ve 2008/5914 Esas, 2009/3462 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda davanın yeniden esastan reddine karar verilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, destekleri olan ...'nın Van 100. Yıl Üniversitesi soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklandığını, cezaevinde bulunduğu sırada bu durumu hazmedemeyip intihar ettiğini, davalı Cumhuriyet savcılarının soruşturma ve tutukluluk sırasındaki usulsüz; kişisel kusur oluşturan davranışlarının bu sonucun oluşmasında etken olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalılar, olayda bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sırasında yürürlüğe giren 6110 sayılı Yasa gereğince, davaya Adalet Bakanlığı dahil edilmiş ve davalıların C.Savcısı olduğundan haklarındaki davanın adli yargı yerinde ve genel mahkemelerde görülmesi gerektiği kanısı ile görevsizlik itirazı reddedilerek, davalıların görev ve işlemleri ile intihar olayı arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.27846 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin 6110 sayılı Yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisince 09/02/2011 günü kabul edilmiş, 14/02/2011 günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan yasanın 12. maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 93. maddesinden sonra gelmek üzere 93/A maddesi eklenmiş olup tazminat davaları başlıklı maddede "Hakim ve Savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle ancak devlet aleyhine dava açılabileceği, kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hakim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamayacağı,...hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle devlet aleyhinde açılacak tazminat davaları ile rücu davalarında bu madde hükümleri; bu maddedehüküm bulunmayan hallerde ise ilgisine göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır." hükmünü getirmiştir. Aynı yasanın 14. maddesi ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi "Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir" şeklinde değiştirildikten sonra; Geçici 2. maddesinde- (1) "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlüğe girinceye kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarında; a-Hakimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davası. Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde açılır ve ilk derece mahkemesi sıfatı ile görülür.", (2) Hakimler ve Savcılar Kanununa eklenen 93/A maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bu kanunla değiştirilen 573. maddesi hükümleri bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte a-görülmekte olan davalar, b-kesinleşmemiş hükümler, e-miktar veya değeri itibariyle temyiz ve karar düzeltme yoluna gîdilemediği için kesinleşen hükümler, bakımından da uygulanır ve davaya Devlet aleyhinde devam olunur" hükmünü getirmiştir.Şu durumda. 2802 sayılı yasaya eklenen 93/A maddesinde açıkça "Hakim ve Savcıların..." ibaresi ile savcılar yasa metninde sayılmış ve yürüttükleri bir soruşturma, kovuşturma ile ilgili yaptıkları işlemlerden dolayı haklarında açılacak davaların devlet aleyhinde açılacağı düzenlendikten sonra bu maddede açık hüküm bulunmayan haller için 1086 sayılı HUMK nm 573. md yollama yapılmış bulunmasına. 1086 sayılı yasanın geçici 2. maddesi ile de ... HUMK 573. maddesi uyarınca devlet aleyhinde açılacak davaların Yargıtay ilgili hukuk dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatı ile bakılacağı ve görülmekte olan davalar için dahi hükmün uygulanacağı düzenlendiğine göre: davanın görüm ve çözüm yerinin Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi olduğu sonucuna varılması ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken adli yargı yerinde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile işin esastan incelenmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.