MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/04/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılardan ..., ..., ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalılardan ... ile ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı ...’nın temyiz itirazlarına gelinceDava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, deprem nedeniyle çöken binada eşinin öldüğünü, davalıların binanın çökmesinde kusurlu olduklarını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıların haksız eylem nedeniyle kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Anayasa’nın 125/son maddesine göre; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür”. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.Somut olayda, davalı ... bir kamu tüzel kişisi olup, kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermektedir. Kural olarak eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davalı ... Belediyesi’nin kusuru nedeniyle depremde çöken binanın zarara sebebiyet verdiği iddiasında bulunulduğuna göre, hizmet kusuru nedeniyle oluşan zarardan kaynaklanan bu davanın İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir. Yargı yolu, 6100 Sayılı HMK'nun 114/1-b ve 115. maddelerinde düzenlenen ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilecek olan dava şartıdır. Şu durumda, mahkemece davalı ... yönünden yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının çözümlenmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı ... yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...’nın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına; davacının ve davalı ... ile ...’in temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenle reddine ve davalı ... Başkanlığından peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.