Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6832 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15760 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/08/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.Davacı, davalının vakıf bünyesinde çalıştığı dönemde bir miktar parayı uhdesine geçirdiğini, bir miktar parayı da uhdesine geçirdikten belirli bir süre sonra iade ettiğini belirterek, davalının uhdesinde kalan paraların yasal faizi ile birlikte tahsilini, uhdesine geçirip de iade ettiği paraların ise uhdesinde bulunduğu süre içerisindeki yasal faizini talep etmiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince,Dosya içeriğinden, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm talepleri ile ilgili faiz hesabı yaptırılarak elde edilen toplam meblağ üzerinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının uhdesinde kalan paranın tahsil ettiği tarihten itibaren yasal faizi ile tahsili ve uhdesine geçirip de iade ettiği paraların ise uhdesinde bulunduğu süre içerisindeki yasal faizi talep edilmesine rağmen, tüm kalemler ile ilgili faiz hesabı yaptırılarak elde edilen toplam meblağ üzerinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olması davacının talebinden fazlasına hükmedilmesi ve faize faiz yürütülmesi sonucu doğurmuştur.Diğer yandan 6100 Sayılı HMK’nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesi ile kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermelidir. Bu nedenle mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının ihlâlidir.Şu durumda, mahkemece kararın gerekçesinde pek çok konuda irdeleme ile bilimsel görüşler ve Yargıtay kararlarına atıf yapılmasına rağmen, yukarıda açıklanan ilke ve değerlendirmeler doğrultusunda eldeki dava ile ilgili olarak istem ve bilirkişi raporu somut olarak denetlenip açık bir biçimde gerekçelendirilmeden talep aşılarak ve faize faiz hükmedilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken davacının her bir istemi ayrı ayrı değerlendirilip taleple bağlı kalınarak hüküm kurmaktan ibarettir. Açıklanan bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.