MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/05/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmcn kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının motosikletini çaldığını, motosikletin tarafına teslim edildiğinde kullanılmayacak şekilde olduğunu, motosikletin tüm aksamının sanığın kullanımından dolayı zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu motosikleti satın aldığını, sağlam şekilde teslim ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalının ceza dosyasında hırsızlık malını bilerek satın almak suçundan mahkûm olduğu, davalının söz konusu motosikleti ne şekilde ve nereden aldığını belgeleyemediği, bu itibarla motosikletin kullanılamaz hale gelmesinden dolayı sorumlu olduğu ve motosikletin kaybolması nedeni ile davacının üzüntü ve kaygı duyduğu, bulunması için çaba sarfettiği gerekçesi ile davacı taraf yararına maddi ve manevi tazminat takdir edilmiştir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24) isme saldırı (TMK 26) nişan bozulması (TMK 121) evlenmenin feshi (TMK158) bedensel zarar ve öldürme (BK 47) ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 49) Bunlardan T.M.K.'nun 24. maddesi ile BK'nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK'nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin: TMK 26. 174, 287) bunların dışında BK'nun 49. maddesi uygulanır.TMK'nun 24. ve BK'nun 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel, varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından kök alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Teknolojinin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıkların, açıklananlarla çevrelenmesine, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalmasına göre manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Yerel mahkemece, anılan yönler gözetilmeksizin davacının motosikletinin hırsızlık malı olduğunu bilerek satın alıp kullanmasından dolayı davalı tarafın manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.