Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6625 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11159 - Esas Yıl 2008





Davacı Mustafa vekili tarafından, davalı Hacı Ali aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.06.2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde iste-nilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklanna saldırıdan dolayı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. BK'nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zaman-aşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Somut olayda, davalı Hacı Ali'nin eylemi, 765 sayılı TCK'nın 285/1. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturmaktadır. Bu nedenle, uygu-lanacak ceza zamanaşımı süresi TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıldır. Eylem 18.03.2002 günü gerçekleşmiş, davalı hakkındaki ceza mahkumiyeti 24.01.2007 günü kesinleşmiştir. Eldeki tazminat davası ise 26.07.2007 gününde açılmıştır. Şu durumda, davanın açıldığı günde olay gününden itibaren 5 yıllık (uzamış) ceza zamanaşımı süresi geçmiştir. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, ceza mahkumiyetinin kesinleştiği günden itibaren 1 yıllık süre içerisinde eldeki davanın açılmış olması nedeniyle zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.