Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6598 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2846 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/03/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl davanın ve karşı davanın reddine dair verilen 17/10/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı-k.davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı-k.davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/04/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-k.davalı vekili Avukat Aliye.... ile karşı taraftan davalı-k.davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre karşı davacı ...'nin kendi açtığı karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazları ile davacı ... Taylan'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. .2-Davacı Teyfîk Taylan'ın diğer temyiz itirazlarına gelince:Asıl dava, kasten yaralama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsiline, karşı dava ise sözleşmeye aykırılık nedeniyle alacak istemine ilişkindir.Yerel mahkemece, asıl dava yönünden dava dilekçesindeki istemin kısmen kabulüne ıslah edilen bölümün dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulmaması, davalının muvafakatinin olmaması ve ıslahın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine, karşı dava yönünden ise istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.a)Davacı dava dilekçesinde, davalının kasten yaralama eylemi sonucu sakat kaldığını belirterek daimi iş göremezlik zararını istemiş, 13/4/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile bu istemini 65066 TL olarak artırmıştır. 24/5/2012 tarihinde ikinci kez ıslah dilekçesi vererek dava dilekçesinde istenmeyen faiz alacağının tahsilini istemiştir. Davalı ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığını, dava açarken fazlaya dair haklar saklı tutulmadığı için ıslah yapılamayacağını savunarak ıslah dilekçesine muvafakatlerinin bulunmadığını belirtmiştir.Yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. maddesinde "Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin bir kısmını ya da tamamını ıslah edebilir." Aynı kanunun 177. maddesinde; "tahkikatın sona ermesine kadar ıslah yapılabilir." biçiminde düzenleme yapılmıştır.Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun (müddeabihin) ıslah yolu ile artırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğindedir. Yasada ayrıca düzenlenmiş olması ve kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ıslah ek dava niteliğinde kabul edilemez. Bu nedenle, ancak davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı defi, ıslaha karşı ileri sürülemez, yerel mahkemece ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı yönündeki kabulü doğru olmadığı gibi dava dilekçesinde belirtilen miktarın ıslah ile artırılabilmesi için dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulmasına da gerek bulunmamaktadır. Şu halde 13/4/2012 tarihli ıslah yönünden istemin yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.b)Faiz alacağına yönelik olarak yapılan 24/5/2012 tarihli ıslah dilekçesi aynı dava ile ilgili ikinci ıslah niteliğindedir. Aynı dava için ancak bir kez ıslah yapılabileceği ikinci ıslahın mümkün olmadığı ise gerek 6100 sayılı HMK gerekse yerleşik Yargıtay uygulamaları ile açıktır. Şu halde açıklanan husus gözetilmeksizin ikinci ıslah niteliğindeki talebin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması da doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) bendinde gösterilen nedenle davacı ... yararına BOZULMASINA, karşı davacı ...'nin kendi açtığı karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının (l) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddiyle bozma nedenine göre karşı davacı ...'nin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı-k.davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı-k.davacıya yükletilmesine, temyiz eden davacı-k.davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.