MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı.... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 11/11/2009 gününde verilen dilekçe ile kaçakçılık nedeniyle el konulan araçtaki değer kaybı ile kazanç kaybının ve manevi zararın istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/01/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak da davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/04/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı şirket vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı hazine vekili Avukat.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Davacı, mülkiyeti kendisine ait araca davalı tarafça kaçakçılık şüphesiyle el konulması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini istemiştir.Davalı, süresinde zamanaşımı definde bulunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuşturYerel mahkemece; istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden; mülkiyeti davacıya ait olan ancak dava dışı Euro .... Şirketine kiralanan ... plakalı Makedonya uyruklu araca kaçakçılık şüphesiyle 3/6/1998 tarihinde el konulduğu, dava dışı ithalatçı şirket ....yetkilileri hakkında kaçakçılık suçundan açılan kamu davasının 30/12/2004 tarihinde zamanaşımı dolduğundan düşürülmesine ve aracın iadesine kararı verildiği ve kararın kesinleştiği. Mahkemece 3/1/2005 tarihinde aracın iadesi için yazı yazıldığı, eldeki dosya davacısı tarafından aracın değer kaybı ile araç nedeniyle uğranılan kazanç kaybının tahsili istemiyle 23/11/2007 tarihinde ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tazminat davası açıldığı, davanın 21/10/2009 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, eldeki davanın ise, 11/11/2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup uygulanacak zamanaşımı olayın gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 60/1 maddesinde yer alan "..zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz..." hükmüne göre 1 yıl ve 10 yıllık sürelerdir.Buna göre ceza davasının kesinleştiği 30/12/2004 tarihi ile aracın iadesi için yazılan 3/1/2005 tarihi gözetildiğinde ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan 23/11/2007 tarihine kadar 1 yıllık dava açma süresinin dolduğu anlaşılmaktadır.Şu halde, öğrenme tarihi olan 3/1/2005 tarihi ile Ağır Ceza Mahkemesine açılan tazminat davası olan 23/11/2007 tarihi arasında BK 60/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık dava açma süresi geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine 09/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.