Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6585 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10158 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ....Tüzel Kişiliğini Temsilen Yönetim Kurulu Başkanlığı aleyhine 11/12/2009 gününde verilen dilekçe ile muarazanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair verilen 14/02/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/04/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ....geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, müteşebbis heyet kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istem hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... müteşebbis heyetinin 12/11/2009 gün ve 557/4 sayılı kararı ile kendisine tahsis edilen arsa ile ilgili tahsis işlemindeki eksikliklerin giderilmesi, aksi halde müteşebbis heyet kararından vazgeçileceğinin ihtar edilmesi, taksit ötelemesi ile ilgili evvelce alınan kararın yok hükmünde sayılması, borç toplamının bildirilmesi ile eksikliklerin giderilmesi ve tahsis şartları ve bedelin güncellenmesinden sonra uygun görülürse tahsis sözleşmesi imzalanmasına karar verdiğini, kararın kendisine ihtar edildiğini, alınan kararın ....mevzuatına aykırı olduğunu, aralarında doğmuş ve kazanılmış hak doğuran anlaşma şartlarının tek taraflı değiştirilemeyeceğini iddia ederek kararın iptaline, olmadığı takdirde hukuka aykırı olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, iptali istenen kararın kazanılmış hakları yok saymadığını, ancak davacıya yapılan tahsisin rayiç değerinin çok altında olduğu ve diğer katılımcıların zarar görmesine, davacının ise haksız yere zenginleşmesine neden olacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti raporu uyarınca iptali istenen kararın, davacı ile davalı arasındaki önceye dayalı sözleşmeye bir etkisi bulunmadığı, 19/03/2007 tarih ve 530/4 sayılı müteşebbis heyet kararının halen geçerli olduğu kanaati ile davacının bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan bilgi, belge ve tüm dosya kapsamından, iptali istenen davalı .... müteşebbis heyetinin 12/11/2009 gün ve 557/4 sayılı kararında; davacıya tahsis edilen arsa ile ilgili tahsis işlemindeki eksikliklerin giderilmesi, aksi halde tahsis işleminden vazgeçileceğinin ihtar edilmesi, taksit ötelemesine ilişkin kararın yok hükmünde sayılması, birikmiş borç toplamının bildirilmesi, eksikliklerin giderilmesi ve tahsis şartları ve bedelin güncellenmesinden sonra uygun görülmesi halinde tahsis sözleşmesi imzalanmasına karar verilmiş olup, özellikle tahsis şartlarının ve bedelin güncellenmesinden sonra tahsis sözleşmesi imzalanmasına ilişkin kararın davacının hukuki durumunu doğrudan ilgilendirdiği ortadadır. Davalı müteşebbis heyetin 19/03/2007 tarihinde davacıya arsa tahsisine ilişkin aldığı karara icabet eden ve ilk taksitini ödemekle aralarında bir sözleşme kurulmuş bulunan davacının, davalı ....'nin müteşebbis heyetince alınan 12/11/2009 günlü karar ile aralarındaki anlaşma şartlarını tek taraflı olarak değiştirme hakkına ilişkin yetkiyi yönetim kuruluna vermesine ilişkin kararın hukuki durumunu etkilemesi nedeni ile eldeki davanın açılmasında hukuki menfaati bulunmaktadır. Şu durumda, işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerine davanın hukuki menfaat yokluğundan reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.