MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/12/2012NUMARASI : 2011/278-2012/583.Davacı O.. S.. vekili Avukat L..Y.. tarafından, davalılar A.. Ş.. vd aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, H.. D..’in öldürülmesiyle ilgili davada ailenin vekilliğini üstlenen avukatın evinde ölü olarak bulunması ile ilgili olarak, Sky Türk televizyon kanalında öğlen haberlerinde, anahaber bülteninde ve gece haberlerinde ölüm haberi verilirken davacı ile irtibatlandırıldığını, H.. D..davasında "O.. S..'ın tehdit ettiği müdahil Avukatlardan H..K. evinde ölü bulundu" denilerek başlanılan haberin ekrandaki yazı ile pekiştirildiği ...", “...Canak'ın okuduğu kağıtta Samast'ın, H..K...ın ismini yazdığı tespit edilmişti..." şeklinde yayın yapıldığı, intihar haberinin dışında O.. S..'ın H.. K.'ı tehdit ettiği yönünde uzun uzadıya gerçek dışı yalan ve eksik bilgilerle mahkemede yaşananların anlatıldığı, haberin veriliş tarzında her izleyiciye avukatı davacının öldürttüğü inancı oluşturacak şekilde sunum yapılarak kişilik haklarına saldırıldığını iddia ederek uğranılan zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalılar, basının haberi görünen gerçekliğe uygun olarak hazırlaması dışında maddi gerçekliğe uygun olduğunu araştırma yükümlülüğü bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının sanık sıfatı ile ve adam öldürme suçundan yargılandığı dosyada müdahil taraf avukatı olan kişinin intihar etmesi olayı ile ilişkilendirilmek sureti ile maddi ve görünen gerçeğe aykırı olarak yapılan haberin, kişilik haklarını zedeleyici nitelikte olduğu gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve davaya konu yayın içeriğinde yer verilen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 2007/428 Esas sayılı dosyasının 08/02/2010 günlü duruşma tutanağının incelenmesinden; müdahiller vekili Avukat H..K..'ın söz alarak “...A..B..meslektaşımızın beyanları sırasında sanık O.. S..'ın “sen cezaevine gelsene” biçimindeki tehdit içeriğinin açıklanmasını istiyoruz...” şeklinde talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca tutanağın devamında, habere konu edilen ve mahkeme başkanının kağıda yazılı notu duruşma salonunda okuduğu bölümde, kağıtta bazı şahıs ve kitap isimleri yazıldığını belirttiği ve bununda duruşma zaptına geçildiği görülmüştür.Basın ve yayın organlarının görevi, okuyucu ve izleyiciyi bilgilendirmek olup bu görevi yaparken izleyicinin ilgisini çekecek güncel konuları dikkat çekici biçimde haber yapabilirler. Diğer yandan yayının yapıldığı andaki beliriş biçimine göre yani görünür gerçekliğe göre haber yapılmış olması yeterli olup somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davaya konu yayında mahkeme başkanı tarafından okunan kağıtta bulunan isimler ayrıntıdır ve haberin veriliş anındaki beliriş biçimine göre haber yapıldığının kabulü gerekir.Şu halde yayının hukuka aykırılığından ve davacının kişilik haklarını zedelediğinden söz edilemez. Manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından tümden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.