Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6536 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7773 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... Argun vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,....Gazetesi 13/07/2011 tarihli nüshasında yayınlanan basın bildirisinde davalı tarafından sarfedilen "....' ın yaşatmış olduğu çirkinlikler keşke yaşanmamış olsaydı", " ....ahlak sahibi kimsenin yapamayacağı", " ....herkes tarafından kınanarak ayıplanan ... iflas etmiştir" ..." ... Ayaz" ın bu ahlak dışı davranışını vekilimizin üzerine yıkmak istemesi" ...." kişiliğine uygun kirli siyaseti" şeklindeki sözlerin kişilik haklarına haksız saldırı teşkil ettiğini beyanla uğranılan zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, basın açıklamasının davacının daha önce ....Gazetesinde yer alan basın açıklamalarına cevap mahiyetinde olduğunu hakaret kastı olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Davaya konu olan olayda;.....Asliye Ceza Mahkemesi 2010/574 esas 2011/340 karar sayılı dosyasında davalı hakkında verilen adli para cezası yönünden hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş olup maddi vakıalara dair kesin hüküm teşkil etmemektedir. Davalının açıklamaları davacının daha önce....Gazetesinde yayınlanan beyanlarına cevaben yapılmış ve siyasi eleştiri ve değerlendirmeleri içermektedir. Davacının bahsi geçen defterleri iade etmemesi ve hakkında ihraç kararı verilmesi hususlarının da görünür gerçekliğe uygun olması gözönüne alındığında davalının sözleri davacının kişilik haklarına saldırı içermemektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yönler gözetilip davalının açıklamalarının eleştiri sınırları içinde kaldığı benimsenerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.