Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6492 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3245 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : .... (Kapanan Üsküdar 4) Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ..... vekili Avukat .....tarafından, davalı ......aleyhine 01/02/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, işin esası incelenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ..... Bölümünde klinik şefi olduğunu, yaptığı bir operasyon hakkında, aynı bölümde klinik şefi olan davalının, mesleki kariyerini kötüleyici gerçek dışı açıklamalarda bulunduğunu, kaleme aldığı dilekçede kendisine hakaret içerikli isnatlarda bulunduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacı iddialarının asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, davalının davacıya yönelik söylem ve davranışlarının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği kabul edilerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.(T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, .... 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda, ....Bölümünde klinik şefi olan davalının, aynı bölümden klinik şefi olan davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı teşkil eden söylem ve davranışlarda bulunduğu ileri sürülmüş, davalı klinik şefinin görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istendiğine göre, yerel mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, davalı hakkındaki davanın taraf sıfatı bulunmadığından reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.