Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6479 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5677 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 07/08/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların evinin kapısını kırdıklarını, evinin bahçesinde bulunan meyve ağaçlarına zarar verdiklerini, ayrıca kendisine ait olan demir, çimento, elektrik sayacı, odun direkleri ve mutfağında bulunan eşyalarını çaldıklarını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın karşılanmasını istemiştir.Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalıların Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/778 esas ve 2013/246 karar sayılı dava dosyasında davaya konu olay sebebiyle beraatlerine karar verildiği ve beraat kararının kesinleştiği belirtilerek davacının maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/341 esas ve 2009/468 karar sayılı dava dosyasında, davacı ... ile aralarında önceye dayalı husumet bulunan davalılar ... ve ...'in birlikte davacının İlçesi Sur Mahallesinde bulunan boş haldeki evine girerek evin kapı, pencere ve camlarını kırdıkları, evin önündeki bahçede bulunan dut, nar, incir, üzüm gibi meyveli ağaçlarına zarar verdikleri, davalıların verdiği zararın olay yerinde Sulh Hukuk Hakimliğince yapılan keşifle tespit edildiği ve davalıların üzerine atılı mala zarar verme suçu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın Yargıtay Ceza Dairesi'nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davacıya ait evin kapı, pencere ve camlarını kırıp, bahçesinde bulunan meyve ağaçlarına zarar veren, davalıların eylemlerinin bir bütün halinde nitelikli mala zarar verme suçunu oluşturup 5237 sayılı TCK'nın 152/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülüp eylemin iki ayrı suç oluşturduğu kabul edilerek sanıkların hem TCK 151/1 hem de 152/1-c maddelerinden ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi ve taraflar arasında görülmekte olan Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/745 esas sayılı dava dosyası incelendikten sonra sonucuna göre davalı sanıklar hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/778 Esas sayılı dava dosyasında bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde yapılan yargılama sonucunda davalıların beraatine karar verildiği ve beraat kararının temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.TBK'nun 74. (818 sayılı BK 53) maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcıdır. Gerek dava dosyası kapsamından gerekse ceza dosyası kapsamından, davalıların davacıya ait evin kapı, pencere ve camlarını kırdıkları, davacının bahçesinde bulunan meyve ağaçlarına zarar verdikleri sabittir. Ayrıca Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/45 esas ve 2008/98 karar sayılı dava dosyasında davacı ...'ın oğulları olan ... ve ... hakkında davalıların yakını olan ...'i bıçakla yaralama eyleminden dolayı cezalandırıldıkları anlaşılmaktadır.Şu durumda, davalıların davacıya ait eşya ve meyve ağaçlarına zarar verdiği anlaşıldığına göre, davacı ve davalı yakınları arasında meydana gelen ve yargılamaya konu olan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2007/45 esas ve 2008/98 karar sayılı ceza dosyası da dosya kapsamına alınarak dava konusu eylemin haksız tahrik altında gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarıda değerlendirilerek varılacak sonuca göre iş bu dava hakkında karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.