MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... Uluslararası Nakliyat Akaryakıt Turizm Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı T.C. Maliye Hazinesi aleyhine 04/07/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kendisine ait araca akaryakıt kaçakçılığında kullanıldığı iddiası ile kolluk güçlerince el konulduğunu ve yapılan ceza yargılaması sonucunda verilen müsadere kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından araç sahibinin suçun işlendiğinden haberdar olduğuna dair delil elde edilememesi karşısında TCK'nın 54. maddesi uyarınca iyi niyetli 3. kişilere ait eşyanın müsadere edilemeyeceği gerekçesiyle aracın iadesine karar verildiğini belirterek, bu süreçte mahrum kalınan kazancın ve araçta oluşan değer kaybının davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.01/06/2005 günü yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 7. bölümünde ''Koruma Tedbirleri nedeni ile Tazminat'' konusu düzenlenmiştir. Kanun'un 141. maddesinde, suç soruşturması ve kovuşturması sırasında eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin, maddi ve manevi her türlü zararlarını, devletten isteyebileceği öngörülmüş; aynı Kanun'un 142/2. maddesinde ''İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde ve eğer o yer Ağır Ceza Mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir Ağır Ceza Mahkemesi yoksa, en yakın yer Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanır.'' şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir. Ancak, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6/1. maddesinde de Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141 ile 144. maddelerinde yer alan düzenlemelerin 01/06/2005 gününden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı belirtilmiştir.Dosya kapsamından, davacıya ait araca akaryakıt kaçakçılığında kullanıldığı şüphesi ile 18/02/2010 tarihinde el konulduğu anlaşılmıştır. Yerel mahkemece, el koyma işleminin 01/06/2005 gününden sonra gerçekleştirildiği ve uyuşmazlığın Ağır Ceza Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası incelenerek esastan karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 09/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.