MAHKEMESİ : Kavak Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/01/2013NUMARASI : 2002/175-2013/20Davacılar S.. A.. vdl vekili Avukat T. Ç. tarafından, davalı A.. U.. vdl aleyhine 12/08/2002 gününde verilen dilekçe ile kasten adam öldürme nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/01/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacılar vekili B. Y. geldi, karşı taraftan davalılar adına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava kasten adam öldürme nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı A.. U.. ve S.. U..'ın azmettirmesi sonucu H.. U..'ın desteklerini kasten öldürmesi nedeni ile uğradıkları maddi ve manevi zararlarının ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, eylemin davacılar desteğinin ağır tahriki sonucu H.. U.. tarafından gerçekleştirildiğini, diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davalı H.. U.. yönünden de eylem desteğin tahriki sonucu meydana geldiğinden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı H.. U.. dışındaki davalılar yönünden istem reddedilmiş, davalı H.. U.. yönünden davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Davacılar dava dilekçesiyle, desteklerinin ölümünden dolayı cenaze ve defin giderleri ile destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. 6100 sayılı HMK 297/2. maddesi uyarınca; (1086 sayılı HUMK 388. maddesi) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Şu durumda, mahkemece, davacıların cenaze ve defin gideri istemleri hakkında bir hüküm kurulmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b- Davacılardan E.. U.., maktülün kardeşi olup dava dilekçesi ile 250 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının maddi tazminat istemi reddedilmiş, manevi tazminat istemi hakkında ise bir hüküm kurulmamıştır. Yukarıdaki bentte açıklanan nedenle davacı E.. U..'ın manevi tazminat istemi hakkında bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. c- Davacılardan D.. U.. maktülün annesi olup dava dilekçesi ile 500 TL maddi, 7.500 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı D.. U.. yargılama sırasında vefat etmiştir. Mirasçıları tarafından açtığı dava takip edilmiştir. Şu durumda, davacı D.. U.. için manevi tazminat istemi ile ölüm tarihine kadar hesaplanan maddi tazminat istemi hakkında bir karar verilmelidir. Maddi tazminat isteminin zaten dava açmış bulunan mirasçılarının veraset ilamındaki hisselerine karşılık gelen tutarı ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar verilmemiş bulunması da bozmayı gerektirmiştir. d-Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olaya gelince, olayın gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat tutarları az olmuştur. Daha üst düzeyde bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. e- Davacı S.. A.. maktülün gayri resmi nikahlı eşidir. Davacı S.. A.. yararına hesaplanan destek tazminatından %72 oranında yeniden evlenme şansı indirimi yapılmıştır. Dosya arasında bulunan ilk hesap bilirkişisi raporunda ise bu oran %37 olarak esas alınmıştır. Yerleşik yargı içtihatları uyarınca sağ kalan eş yönünden yeniden evlenme şansı indirimi konusunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tablosu kullanılmaktadır. Şu durumda, mahkemece, hatalı bilirkişi raporu ile hüküm kurulmuş bulunması doğru olmamış, kararın gösterilen nedenle dahi bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2/a-b-c-d-e ) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle bozulmasına, bozma nedenine göre davacıların peşin harcın iadesi, yargılama giderlerinin paylaştırılması ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, diğer temyiz itirazlarının ise ilk bentteki nedenlerle reddineve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.