Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6297 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13738 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Van 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2012/498-2013/46r Davacı A.. D.. vekili Avukat S.E. tarafından, davalı M.. H.. aleyhine 17/03/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 05/02/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M.. H.. vekili Avukat D.G.geldi, karşı taraftan davacı adına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, haksız el koymadan kaynaklanan zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ruhsat sahibi olduğu kamyonetine kaçak hayvan taşındığı gerekçesi ile idarece el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda sanıkların beraatine, kamyonetin kendisine iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi ile kamyonu geri aldığını ancak el konulan süre içerisinde çalıştıramamaktan dolayı uğradığı zararın ödetilmesi gerektiğini iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, usul ve esas yönden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü yönünde verilen kararın Dairemizin 2011/13767 Esas 2011/15361 Karar sayılı ilamı ile davalının zamanaşımı defi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulması üzerine, zamanaşımı definin reddine karar verilerek esas yönden dava yeniden kabul edilmiştir.Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/1-2 maddelerinin uygulanması gerekir. Buna göre zamanaşımı süresi, zarar görenin, haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır.Somut olaya gelince; dava konusu edilen kamyonete 22.04.1999 günü el konulmuş, dava dışı şahıslar hakkında açılan kamu davasında müsadere edilmesi istenmiş ise de yargılama sonunda sanıkların beraatlerine, kamyonetin ruhsat sahibine iadesine karar verilmiştir. İlam temyiz edilmiş, 7. Ceza Dairesi tarafından 08.03.2002 günü onanmıştır. Dava dilekçesinde davacı, kamyonetini kararın kesinleştiği 08.03.2002 gününden sonra geri alabildiğini bildirerek el koyma tarihi ile 08.03.2002 tarihi arasındaki kazanç kaybının ödetilmesini talep etmektedir.Şu durumda, davacının uğradığı zararı en geç kamyonetin kendisine iade edildiği tarihte öğrenmiş sayılması gerektiği, davanın ise 17.03.2009 günü açıldığı, kamyonetin iade tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçmiş olup davalının zamanaşımı define karşı, definin süresinde ileri sürülmediği yönünde açıkça karşı konulmamış olduğundan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken istemin kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve temyiz eden davalı yararına yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.