Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 627 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2582 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Silopi Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/03/2012NUMARASI : 2009/354-2012/108Davacı B.. A.. tarafından, davalılar S.. U.. vd. aleyhine 07/12/2009 gününde verilen dilekçe ile araç satışı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı S.. U.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan S.. U.. hakkındaki davanın reddine, S.. U.. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılardan S.. U.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı şahıstan haricen satın aldığı aracı, bir kısmı peşin bir kısmı senet karşılığında davalılardan S.. U..'a haricen sattığını, daha sonra aracın malik tarafından verilen vekaletname ile diğer davalı S.. U..'a resmi olarak devredildiğini, bono üzerinde hem alacaklı hem de borçlu olarak S.. U..'un gösterilmesi nedeniyle alacağını tahsil edemediğini belirterek, sözleşme gereği alacaklı olduğu miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama devam ederken davayı ıslah ederek bedelin tahsili yerine aracın kendisine teslim edilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan S.. U..'un usulsüz senet düzenleyerek dolandırıcılık yapmak suretiyle dava konusu aracı zilyetliğinde bulundurduğunu, aracın devri amacıyla verilen vekaletnamenin amacı dışında kullanılması nedeniyle iki kardeş arasında yapılan aktin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığından, davalı S.. U.. hakkındaki davanının kabulüne ve aracın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesinde araç satışlarının yöntemi gösterilmiştir. Buna göre, noter satış senedi ile aracın mülkiyeti satın alana geçer. Aynı kanunun 20/d maddesine göre trafikte kayıtlı motorlu araçların resmi şekilde yapılmayan satış ve devirleri geçersizdir. Somut olaya gelince; dava konusu aracın davacı tarafından haricen satın alındığı, noterde resmi devir işlemi yapılmadığından mülkiyetin kazanılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının aracı harici yolla satın alıp, yine harici yolla satıp teslim etmesi nedeniyle satışların geçersiz olması sonucunu yaratacağından davacının aracı geri isteme hakkı yoktur. Mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aracın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.