Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6220 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6912 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 09/06/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar ile komşu olduklarını, başlangıçta iyi olan ilişikilerinin davalıların olumsuz tavırları nedeniyle bozulduğunu, son olarak davalılar tarafından hakarete uğrayıp darp edildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, davacının kendilerine hakaret ettiğini ve davalılardan ...'yu yaraladığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların, davacıya karşı haksız eylemde bulundukları belirtilerek, manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi (6098 s. TBK m. 56) gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olayda; olay tarihi, yaralanma derecesi ve olayın gelişim şekli ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları fazladır. Davacı yararına daha az seviyede manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.