Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6210 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5445 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/09/2011 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun'dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, haksız eylem sonucu yaralanan dava dışı kamu görevlisine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince ödenen nakdi tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalıdan alınması istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davalının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 22/04/2007 gününde gerçekleşmiş, davacı idare ise 17/06/2011 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Kanun gereğince yaralanan dava dışı görevliye nakdi tazminat ödemiştir.Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez.Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalının sorumluluğunun olay günündeki verilere ve bu bağlamda olay günündeki katsayılara göre belirlenmesi gerekirken, karar gününde yürürlükte bulunan katsayılara göre hesaplanan tutar üzerinden istemin kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.b) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davalının tali kusurlu olduğu, mahkemece olay yerinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre ise 3/8 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış olduğuna göre, rücuun kapsamı buna göre belirlenmelidir. Davacı idarenin ödediği tazminatı ancak kusuru oranında davalıya rücu edebileceği dikkate alınarak, hesaplanan tazminat miktarından olayda yaralanan polis memurunun kusuru oranında indirim yapılmalıdır. Mahkemece bu husus göz önüne alınmaksızın ödemenin tamamı üzerinden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup verilen kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a-b) bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.