Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6145 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7231 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 05/07/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız fiilden kaynaklanan ölüm nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacılar ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, eş ve babaları olan desteklerinin davalıların maliki ve çalışanı oldukları şirketler tarafından açılan çukura düşerek hayatını kaybettiğini belirterek, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuş, davacılardan ... 06/01/2012 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini ıslah etmiştir.Davalılar, davanın ve ıslah edilen maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan ...'ın ıslah edilen maddi tazminat talebine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunduğu belirtilerek, maddi tazminat talebinin kabulü ile davalılardan ... ve ...'tan tahsiline, davalılardan ...'ın ıslahtan önceki miktarla sınırlı sorumlu olduğuna karar verilmiştir.Yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. maddesinde “Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin bir kısmını ya da tamamını ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilirler.” Aynı kanunun 177. maddesinde; “tahkikatın sona ermesine kadar ıslah yapılabilir.” biçiminde düzenleme yapılmıştır. Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun (müddeabihin) ıslah yolu ile artırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğindedir. Yasada ayrıca düzenlenmiş olması ve kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ek dava niteliğinde kabul edilemez. Bu nedenle asıl davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı defi, ıslah edilen kısma karşı ileri sürülemez. Davacı süresi içinde tazminat davasını açtığından ve sadece miktar yönünden davasını ıslah ettiğinden ıslah ile artırılan bölümün süresinde olduğunun kabulü gerekir. Islah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davalılardan ... yönünden red edilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalılardan ... ve ...'ın diğer temyiz itirazına gelince;Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda; desteğin kusur oranı, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat fazladır. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmemiş olması doğru bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacılar yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılardan ... ve ... yararına BOZULMASINA, tarafların öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 03/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.