Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 607 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3608 - Esas Yıl 2009





Davacı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından, davalı Erduran aleyhine 11.04.2008 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulune dair verilen 20.01.2009 günla kararın Yargıtay 'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görülüşdü. Dava, rücu yolu ile tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı idare, davalı doktorun, soruşturmacı olarak atandığı bir şikayet dosyasında, yetkisi olmadığı halde, dava dışı doktoru memurluk görevine engel bir psikiyatrik rahatsızlığı olup olmadığı konusunda rapor alması için ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk etmesi nedeni ile dava dışı doktor tarafından açılan dava sonunda manevi tazminat ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, ödediği tazminatın davalıdan alınması isteminde bulunmuştur. Davalı ise, üroloji uzmanı olarak görev yaptığını, soruşturmacı olarak atandığı şikayetin konusunun ise dava dışı doktorun akli dengesinin yerinde olmadığı konusunda olduğunu, bu nedenle ilgili raporu alarak soruşturma açılmasına yer olmadığına ilişkin kanısını belirttiğini, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosya içeriğinden, davalı doktorun üroloji hekimi olduğu, dava dışı diş hekimi hakkında akli dengesinin yerinde olmadığı yolunda verilen bir şikayet dilekçesi uyarınca soruşturmacı olarak görevlendirildiği, iddiayı araştırmak üzere, şikayet olunanın memurluk görevini yerine getirmesine engel bir psikiyatrik hastalığı olup olmadığı konusunda rapor almak üzere hastaneye sevk ettiği, verilen rapor doğrultusunda soruşturma açılmasına yer olmadığına ilişkin görüşünü bildirdiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, soruşturmacı olarak yürüttüğü görevi yerine getiren davalının eyleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılıp istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.