MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, dava dışı borçlu hakkında başlattığı icra takip dosyasında, borçlunun hayvanları üzerine haciz konulduğunu, icra memurunun hatalı işleminden dolayı hayvanların istihkak iddia eden üçüncü kişiye teslim edildiğini, sonrasında bu kişinin istihkak davasının reddedildiğini, hayvanların teslimine dair memur işleminin de iptaline karar verildiğini ancak hayvanların bulunamaması nedeniyle yeniden haciz konulmasından dolayı zarara uğradığını iddia ederek uğradığı zararın davalıya ödetilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra müdürlerinin bilerek borçlu tarafı koruduğuna dair delil olmadığı, icra müdürünün hatalı işleminin icra mahkemesi kararıyla düzeltildiği, icra müdürlüğünün alacaklı lehine haciz işlemlerini yeniden başlattığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının, dava dışı borçlu aleyhinde başlattığı icra takip dosyasında icra memurunun istihkak iddia eden üçüncü kişiye teslim etmemesi gereken haciz konusu hayvanları teslim ettiği, sonrasında icra memurunun bu işleminin hatalı olması nedeniyle iptaline karar verildiği hayvanların yeniden haciz muhafaza altına alınması için müteaddit defalar haciz için gidilmişse de en son hayvanların bir kısmına haciz konulabildiği, çoğunluğuna haciz konulamadığı, icra takip dosyasının halen derdest olduğu, borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğu ve kıymet takdirlerinin yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Somut olayda, icra memurunun kusurlu eylemi ile teslim edilmemesi gereken haciz konusu hayvanların teslim edilmesi ve tekrar haciz imkanı bulunmaması nedeniyle davacının alacağını tahsil imkanı kalmadığı anlaşılmakta ise de icra takip dosyasının halen derdest olduğu ve borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğu ve kıymet takdirlerinin yaptırıldığı, alacağın tahsili için işlemlere devam olunduğu anlaşılmakta olup sonuç olarak davacının zararının oluşup oluşmadığı henüz dosya kapsamından net olarak anlaşılamamaktadır. Şu durumda, davacının, dava dışı borçlu aleyhinde devam ettiği icra takip dosyasından alacağını tahsil imkanı olup olmadığının araştırılması, alacağın tahsil edilmesi halinde zararın doğup doğmadığının tartışılması, aksi halde icra memurunun kusurlu eylemi ile doğan zarar tutarının belirlenmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.